Karaman son 52 yılın en kurak dönemini yaşarken, kent tarihinin en büyük su krizlerinden biriyle karşı karşıya. Karaman’ın içme suyunu sağlayan İbrala Barajı'nı besleyen Yeşildere Irmağı, bu yıl tamamen kurudu. Irmağın kuruması hem doğal yaşamı felç etti hem de şehrin içme suyu güvenliği açısından büyük risk oluşturdu.
Binlerce Balık Telef Oldu
İbrala Barajı'nın su seviyesindeki hızlı düşüş nedeniyle baraj gövdesinde yaşam süren binlerce balık telef oldu. Bölge halkı, özellikle yaz aylarında debisi azalan ırmağın, ilk kez üst üste iki yıl boyunca tamamen kuruduğunu ifade etti.
Kuruyan ırmağın içinden geçen yüzyıllık tarihi köprünün altından artık bir damla su bile akmıyor. Eskiden çağlayan sularla hayat bulan bu tarihi yapı, şimdi kuru bir yatağın üzerinde sessizce yükseliyor.
Tarımsal Üretim de Tehlikede
Karaman Ovası’nda kıraç ve sulak arazilerde yıllardır sürdürülen tarımsal faaliyetler de kuraklıktan büyük darbe almış durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) son verilerine göre hububat ve baklagil üretiminde %50’nin üzerinde verim kaybı yaşandı. Bazı arazilerde ise ürünler biçilemeyecek hale geldi.
İçme Suyu Alarmı
Yeşildere Irmağı'nın kuruması, Karaman’ın içme suyu için hayati önem taşıyan İbrala Barajı'nı doğrudan etkiliyor. Son üç yıldır yalnızca içme suyu temini için kullanılan baraj, artık kentin tek su kaynağı haline geldi. Ancak bu kaynak da alarm veriyor.
Su seviyesinin kritik eşiğe düşmesi, gelecek aylarda şehir genelinde su kesintileri yaşanabileceğine dair endişeleri artırıyor. Uzmanlar, uzun vadede su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi ve alternatif kaynakların oluşturulması gerektiğini vurguluyor.
Yeşildere Halkı Endişeli
Bölge halkı ise durumun ciddiyetine dikkat çekerek yetkililere çağrıda bulunuyor:
“Tarihte ilk kez üst üste iki yıl ırmağın tamamen kuruduğuna şahit oluyoruz. Hem bizim geçim kaynağımız hem de şehrin suyu bu ırmaktan geliyor. Sessiz kalınmamalı.”
Karaman için yalnızca bir çevre felaketi değil, aynı zamanda yaşam kaynağını tehdit eden bir kriz olan bu gelişmeler, acil önlem alınması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.