Kitabın adı önemli mi?

KİTAP-LIK* dergisi yeni sayısında ilgimi çeken, sizin de ilginizi çekeceğini umduğum bir soruşturma dosyası yayımlandı.

Dosyanın ismi: “Kitabın adı var/Can Gürses’ten kitap adları üstüne bir soruşturma”.
Can Gürses
’in hazırladığı 12 soruyu yazarlar yanıtlamış.
Uzun süre yayınevi yönetmenliği yaptığım için, kitabın adının önemini bilirim.
Oturur, değişik adları tartışırdık. Kendi kitaplarımın adları için de arkadaşlarımla uzun uzun tartışıp, değerlendirmeler yaparız tek tek bütün isim önerileri için...
Kitabın adının bazen yazarın önüne geçtiğini söyleyebiliriz, çoğunlukla okurlar elbette kitabın adını söyleyerek kitabı satın alırlar ama kimi zaman da çok tanınmış, bilinen yazarların adını vererek onun son kitabını istiyorum, diyenlere rastladım.
Bilgisayar çıkmadan önce bu bellek yüklemesini, kitap satanlar yerine getirirdi.
Kitabın adının satış konusundaki etkisini birçok örnekle vermek mümkün, şimdi liste çıkarmayalım ama, bizde rastlanan bir yayıncı davranışıdır.
Bazı kitapların adı değiştirilir ve o kitap satmaya başlar.
Ben soruşturmanın ilk iki sorusunu yazıma alacağım:
 Kitabın adına yazar mı karar verir, kitap mı, yayıncı mı?
 Kitabın adının yazarın adının önüne geçtiği olur mu?
Böyle soruların sabit, değişmez bir yanıtı olduğu kanısında değilim.
Kitabına göre adı değişir...
Adnan Benk’in Gönülçelen diye çevirdiği Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı hatırlamak yeterli olacaktır...
Bir dostumun hatırlattığı benzer isim değişikliğini paylaşmalıyım. Dünyaca ünlü futbol araştırmacısı Simon Kuper’in kitabının İngilizce adı Football Against The Enemy. Kitap Türkçeye çevrildiğinde, Yiğiter Uluğ kitabın adını Futbol Asla Sadece Futbol Değildir olarak değiştirir.
Benim gibi birçoğumuz kitabı bu adla biliyor, Simon Kuper’i bu söz ona aitmiş gibi tanıyoruz. Futbol üzerine konuşan herkes bu sözü adeta bir ‘atasözü’ gibi kullanır. Ama değiştirilmiş bir kitap adıdır!
   
BAZI yazarların yanıtlarını okuyalım:
Güven Turan ilk soruya şöyle bir cevap veriyor: “Aslında kitaptır, adına karar veren. Yazarı da bilir bunu. Ama yazar kadar yayıncının da müdahale hakkı vardır. Hele Amerika’da, İngiltere’de özellikle pazarlama departmanının isteği üzerine çok kitap adı değiştirilir. Hatta İngiltere’de basılan bir kitap adı değiştirilir. Hatta İngiltere’de basılan bir kitap Amerika’da başka bir isimle de çıkabilir. Yani, özünde yazarın kararı olması gerekirken, birdenbire pazarlama bölümünün etkisiyle özellikle, yayınevinin kararına dönüşür.”
Murat Belge
ise aynı soruyu şöyle değerlendiriyor: “Kitabın kendisiyle yazarı çok fazla birbirinden ayırmam. Bu işlerin kuralı olmaz. Bazen yayıncı, yazardan daha iyi bir isim bulabilir. Mesela, kendimden düşündüğümde, yayıncı daha iyi bilir derim. Bazen daha yazmaya başlarken o başlık, kendini yazdığın şeyde hissettirir. Bazen yazarsın, ama adlandırmayı beceremezsin.”
   
BEĞENDİĞİM, beğeneceğiniz bir dosya. Kitap adları ne söyler, nasıl söyler bütün sırlarını ifşa ediyor...