Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban ŞAHİN, sosyal medyada bazı ahlaksız trolleri yerden yere vurdu.

Şahin yaptığı açıklamada;

Afrin, parti meselesi değil ülke meselesidir!

Saadet Partisi GİK üyesi ve Karaman İl Başkanı Şaban Şahin Partisinin Yönetim Kurulu toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Başkan Şahin konuşmasına,  Afrin’de ve Bitlis’in Hizan ilçesinde çığ düşmesi sonucu şehit olan askerlere rahmet dileyerek başladı. 
Afrin'de devam eden Zeytin Dalı Harekâtı'nın başarı ile sonuçlanacağından şüphe duymadığını ve birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi  gerektiğine vurgu yapan Şahin, siyasi partiler bu süreçte üsluplarına dikkat etmelidir uyarısında bulundu ve “Bu bölgenin mazlum halkları için asıl düşman birbirleri değil, bu coğrafyayı kendi çıkarları için kan gölüne çeviren küresel emperyalizmdir.” şeklinde konuştu. 
ABD’DEN STRATEJİK ORTAK OLUNMAZ
Başkan Şahin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin daha önce gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarını hatırlatarak, “1950’lerden bu yana irili ufaklı 30 kadar sınır ötesi operasyon gerçekleştirmişiz. İlk sınır ötesi operasyon, 1950 yılında ABD’nin isteği doğrultusunda katıldığımız Kore Savaşı. Teröre karşı ilk sınır ötesi operasyonun tarihi ise 1983. 1983 yılında PKK terörünü yok etmeye yönelik ilk sınır ötesi operasyon. En kapsamlı operasyon ise 21 Mart 1995 yılındaki Çelik Harekâtı. Tam 43 gün sürmüş. Biz Afrin operasyonunu çok önemsiyoruz. Çünkü bu operasyon ABD’ye karşı yapılıyor. Nihayet ABD’nin bizim stratejik ortağımız olamayacağını anladılar. Operasyon sona erdiğinde bölgede huzur ve barışın sağlanacağını düşünüyoruz. Saadet Partisi olarak, bu harekâtın ülkemizin huzur ve güvenliğine, bölgemizin barış ve istikrarına vesile olacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
HAMASİ SLOGANLARDAN KAÇINILMALI
Türkiye’nin terörle mücadelede meşru müdafaa hakkını kullandığını belirten Şahin, hükümete önemli uyarılarda bulunarak, “Ancak bu hak kullanılırken, geçmişte yapılan hatalara da düşülmemelidir. Kurulan tuzaklara karşı dikkatli olunmalıdır. Bu bölge için en tehlikeli tuzak Türk ve Kürt düşmanlığını körüklemektir. Kürtler ve Türkler bin yıldır bu coğrafyanın asli unsurudur. Bu süreç miting meydanlarında, hamasi sloganlara malzeme yapılacak bir süreç değildir.” dedi.
TERÖRÜN BİTMESİ İÇİN ÇABALIYORUZ BÜYÜK FOTOĞRAFI UNUTMAMALIYIZ
Ortadoğu’nun ateş çemberine döndüğünü söyleyen Şahin, konuşmasına şöyle devam etti. “Maalesef bütün İslam ülkeleri ateş çemberine dönmüş durumda iken, bu ateşin sıçramadığı tek ülke İsrail’dir. Çünkü bu coğrafyadaki ateşin asıl müsebbibi ırkçı emperyalizmdir, Siyonizm’dir. Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama siz anlamamakta ısrarcısınız. Bu 1991 yılında Pentagon tarafından çizilen Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Proje adım adım işliyor. Bölgemizde yaşanan her türlü etnik ve mezhebi çatışmanın, ülke ihtilaflarının temelinde bu proje vardır. Osmanlı’yı çökertip yokluğunda İsrail devletini kuranlar, şimdi de bölgede bulunan ülkeleri ve Türkiye’yi parçalayıp büyük İsrail devletini kurmaya çalışıyorlar. Bu yüzden kurulan tuzaklara, oynanan oyunlara karşı dikkatli olmalıyız. Her zaman olduğu gibi bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.”
AYNAYA BAKIN!
Saadet Partisi’ne yönelik sosyal medyada dolaşan çirkin paylaşımlara da sert tepki gösteren Şahin, “Biz bu uyarıları yapıyoruz diye bazı izansız ve ahlaksız troller, bizi terör destekçisi gibi göstermeye kalkıyorlar. Biz, yarım asırdır bu ülkede terörün bitmesi için her türlü çabayı ortaya koymuş ve bunun için de bedeller ödemiş bir hareketiz. Necmettin Erbakan, 1994’te Bingöl konuşmasını yaptığında aynı bugünkü gibi siyasi linç kampanyasına maruz kaldı. Terör destekçiliği ile suçlandı. Hakarete maruz kaldı. Yargılandı, mahkûm edildi. Ama tarih onu yargılayanları değil, Erbakan’ı haklı çıkardı. Hiç sorun değil. Bizi terör destekçiliği ile suçlayan iktidar yalakalarına sesleniyorum: Oslo’da gizli görüşme masalarını biz kurmadık, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı biz imzalamadık. Doğu ve Güneydoğu’da hendekler açılırken, şehirlerin altına bombalar döşenirken biz göz yummadık. Bu PYD terör örgütünü şenlik havasında ülkemizden biz geçirmedik. Gerçekten terör destekçisi arıyorsanız dönüp biraz aynaya bakmanız lazım.” diye eleştirdi.
SEÇİM MALZEMESİ YAPILMAMALI
Şahin, hükümetin Zeytin Dalı Harekâtı’nı seçim malzemesi olarak kullanmaması gerektiğine de vurgu yaptığı konuşmasını; “Girdiği her seçimde milli ve manevi duyguları birer seçim yatırımı olarak gören hükümet, Afrin operasyonundan bir seçim yatırımı çıkarmaya kalkmamalıdır. Ülke meseleleri parti gözetmeksizin herkesi alakadar eder. Bu yüzden Afrin üzerinden ‘Kürtleri sokağa çağırmak’ ne kadar tehlikeli ve yanlışsa, ‘Afrin’de taş üstünde taş bırakmayacağız. Yakacağız, yıkacağız’ demek de o kadar tehlikeli ve yanlıştır. Birbirine zıtmış gibi görünse de bu iki yaklaşım da nihayetinde aynı yanlışa hizmet eder. Ülkede zaten var olan kutuplaşmayı artırır, milletin devlete olan güvenini sarsar. Ne olursa olsun 80 milyon tek yürek olmak, birlik ve beraberliğimizi korumak mecburiyetindeyiz” diyerek tamamladı.

Editör: TE Bilişim